Type a search term to find related articles by LIMS subject matter experts gathered from the most trusted and dynamic collaboration tools in the laboratory informatics industry.
Mandarin ya da Beifanghua (Çince: 北方話; Hanyu Pinyin: Běifānghuà) Çincenin en çok konuşulan dilidir. Kuzey Çin'de konuşulan tüm lehçeler Mandarin altında sınıflandırılmıştır. Ancak genelde Mandarin daha dar anlamıyla Çin ve Tayvan'da resmî dil olarak kullanılan Standart Çinceye (Çince: 普通话, Putonghua/Çince: 國語, Guoyu) işaret eder. [1]
Mandarinin Beijing (Pekin) lehçesi, günümüzde standart Çince adıyla Çin Halk Cumhuriyeti ve Tayvan'da resmî dil olarak kabul edilmiştir.
Standart Mandarin her zaman birçok lehçeden oluşmuştur; ancak her zaman prestij lehçeler bulunmuştur. Mesela Konfüçyüs yǎyán (Çince: 雅言) lehçesini veya "seçkin lehçe"yi, yerel lehçelere tercih ediyordu. Han Hanedanlığı zamanındaki yazılarda ise tōngyǔ (Çince: 通语) kullanılıyordu. Kuzey ve güney hükümdarlıklarına ait kitaplar, o zamanların bir veya daha fazla standart sistematik telaffuzunu yansıtıyordu. Ancak tüm bu lehçeler eğitimli seçkin kesim dışında belki de hiç bilinmiyordu; hatta seçkin kişiler arasında bile okunuşları çok fazla değişkenlik gösterebiliyordu; çünkü Klasik Çince olarak adlandırılan standartlar sadece yazılı bir standart idi; ancak konuşulan o değildi.
Ming (1368–1644) ve Qing Hükümdarlığı (1644–1912) mahkemelerde kullanılan dili tarif etmek için "resmî dil", yani guānhuà (Çince: 官话) terimini kullanmaya başladılar. Mandarin terimi ise direkt olarak Portekizceden gelmektedir. Mandarin sözcüğü Çin'deki bürokratik memurları tarif etmek için kullanılıyordu. Yanlış anlaşılmanın da etkisi ile tüm Asya'da memurları tarif etmek için kullanılan ve bir Sanskrit sözcüğü olan (mantri veya mentri) terimi, Portekizcedeki mandar (birine bir iş vermek) sözcüğü ile çok benzeşmesinden ve memurların verilen işi yapan kişi olmasından dolayı memurlara mandarin denilmeye başlandı. Bu gelişmenin ardından Portekizliler aniden bu memurların kendi aralarında kullandıkları dile (Guanhua) "Mandarinlerin dili", "Mandarin dili" veya kısaca "Mandarin" demeye başladı. Zamanla Mandarin, Batılılar tarafından Kuzey Çin'de kullanılan tüm lehçeleri ifade eden bir terim hâline gelmiştir.
Türkçe | Mandarin | Mandarin (Pinyin) |
---|---|---|
Merhaba! | 你好! | Nǐhǎo! |
Adınız nedir? | 你叫什么名字? | Nǐ jiào shén me míng zi? |
Adım .... | 我叫 .... | Wǒ jiào .... |
Nasılsınız? | 你好吗? | Nǐ hǎo ma? |
İyiyim, ya siz? | 我很好,你呢? | Wǒ hěn hǎo, nǐ ne? |
Teşekkürler. | 谢谢。 | Xiè xiè。 |
Rica ederim. | 不客气!/ 欢迎您!/ 不用谢! | Bú kè qì!/ Huān yínɡ nín ! / Bú yònɡ xiè! |
Evet. | 是的。 | Shì de。 |
Hayır. | 不。 | Bú。 |
Ne zaman? | 什么时候? | Shén me shí hòu? |
Ne kadar? (miktar, para) | 多少钱? | Duō shǎo qián? |
Ne kadar? (uzunluk) | 多长? | Duō chánɡ? |
Yavaş konuşabilir misiniz? | 您能讲的再慢些吗? | Nín néng jiǎng de zài màn xiē ma? |
Günaydın! | 早上好! | Zǎo shang hǎo! |
Hoşçakal! | 再见! | Zài jiàn! |
Çinceyi akıcı konuşamıyorum. | 我的中文讲不太好。 | Wǒ de zhōng wén jiǎng bú tài hǎo。 |