Type a search term to find related articles by LIMS subject matter experts gathered from the most trusted and dynamic collaboration tools in the laboratory informatics industry.
Huri veya Arapça kullanım şekliyle Hûr (Arapça: حور), Cennet kadınlarını ve bu kadınların güzelliğini ifade eden bir tabir.[1] (Ayrıca bakınız:The Syro-Aramaic Reading of the Koran/Huri)
Huri sözcüğü muarreb (Arapça dışından Araplaştırılmış) kelimelerden sayılır.[2] Dil bilimci Nişanyan’a göre Aramicede (ilkel Arapça) beyaz anlamına gelen “hwr” kökünden yapılan türetmeler dayanaksızdır. O'na göre sözcük Avesta dinî metinlerinde de kullanıldığı gibi “güzel kadın” anlamına gelen Pehlevice veya Partça bir kelimedir.[3]
Arapça sözcüğün tekil formu ahver (erkek) ve havrâ (dişi), çoğul formu ise hur (ḥūr) iken Türkçe ve Farsçada huri tekil manada kullanılır.[4]
Kur'an'da huri, kimi zaman eşler kimi zamansa doğrudan huri ifadesiyle geçmekte ve bunun yanı sıra Kur'an'da huri, betimlendiği birtakım özellikleriyle de yer almaktadır.
﴾32﴿ Bahçeler, üzüm bağları; ﴾33﴿ Gencecik yaşıt kızlar; ﴾34﴿ Dolu dolu kadehler. ﴾35﴿ Orada ne boş bir söz ne de yalan işitirler. ﴾36﴿ Bunlar rabbinin bol bol lütfettiği karşılıktır, bağıştır.[5]
Hadislerden birinde şöyle anlatılmıştır; "Cennete ilk giren zümrenin yüzleri ayın on dördüncü gecesindeki dolunay gibi parlaktır. Onlar tükürme, sümkürme, ve tuvalet ihtiyacı duymazlar. Onların cennette kapları altın, tarakları altın ve gümüş, buhurdanlıkları uluvve (Hind udu), terleri misktir. Her bir kişi için, güzelliğinden dolayı etinin arkasından baldır kemiğinin iliği görünen, iki eş vardır. Onların arasında çekişme ve düşmanlık yoktur. Kalpleri bir kalptir. Sabah akşam Allah'ı tesbih ederler." Kaynak[4]
Tekil formuna Kur'an'da rastlanmayan sözcüğün çoğul formuna birkaç yerde rastlanır ki Kur'an'da ilk geçtiği yerin Rahman Suresi'nin 72. ayeti olduğu tahmin edilmektedir. Kelimenin kökü havar (h-w-r) olup "beyazlık" anlamını vurgular. Tekil olarak havrâ gözün beyazlığı ile göz bebeğinin karalığının yarattığı görsel zıtlık, parlaklıktır. Bunun için sıklıkla kullanılmış, özel olarak ceylan gözü anlamında da kullanılmıştır.[9] Daha genel manada havar "beyazlık" veya moral durumu olarak "sağlık" anlamına gelir.[10] Kur'an'da dört kere geçen hur sözcüğü üç yerde iyn (ʿīn) sıfatıyla birlikte zikredilir.[11] ''Karası çok, geniş gözlüler" anlamına gelen İyn sözcüğü de yapı olarak hem müzekker a'yan kelimesinin, hem de müennes aynâ kelimesinin çoğuludur. Bu sebeple "Ve hurun 'ıynun"[12] (وَحُورٌ عِينٌ) ayetinin[13] (Kur'an 56:22) Türkçe meali "en güzel gözlü saf ve temiz eşler" olarak verilmektedir. İslami kullanımda kendi içerisinde bir cinsiyet belirtmez; nitekim "hûr" gerek eril gerekse dişil formun çoğuludur. Geleneksel müfessirlerin büyük bir kısmı buradaki hûr terimini daha çok dişi karakter olarak göstermişlerken[10] özellikle çağdaş birçok müfessir terimin hem dişil hem eril olması sebebiyle iki cinsiyeti de kapsadığını vurgulamaktadırlar.[14] Yine Kuran'da üç yerde ''hûr'' sözcüğünün yerine geçen tertemiz eşler ifadesinin her iki cinsi de kapsaması nedeniyle ve bazı müfessirler hur sözcüğünün de hem dişil hem erilin çoğulu olması hasebiyle tek bir cinsiyetine atfedilemeyeceğini ifade etmiş ve kavramı iki cinsiyet için de geçerli bir şekilde ele almışlardır.[14] İkinci türde tefsir eden müfessirler İslam'da gerek ödüllendirirken gerekse cezalandırırken cinsiyetler arası ayrımın yapılmayacağını vurgulayan çeşitli ayetlerle (3:25, 161 gibi) birlikte ele alınması gerektiğini ifade etmişlerdir.[15] Çift cinsiyetin vurgusunu yapan ve kavramı araştıran bazı çağdaş âlimlerin, kavramı "dişi" olarak ele alan yaygın geleneksel kabulü, diğer yorumları tartışmaları bazı ayetlerle birlikte, müfessirlerin çoğunluğunun erkek oluşuna ve/veya müfessirlerin erkek bakış açısına da bağladığı olmuştur.[14][16] Bazı modern İslami yorumculara göre huriler cennet ehline verilen eşler değil, cennetteki hizmetçilerdir.[17]
Kelime "şuh, güzel ve çekici kadın" anlamında çeşitli Avrupa dillerine (Fransızca - 1654, İngilizce - 1737) de girmiştir.[18][19] Bu dillerdeki fahişe (İngilizce: whore, Almanca: Hure, İsveççe: hora, Felemenkçe: hoer) kelimesinin huri ile ilgili olduğu yanlış bir algılama olup bu kelime Hint-Avrupa dilindeki sevmek anlamındaki *kā- kökünden gelmektedir ve etimolojik olarak bu dil ailesinde yer almayan Arapça kökenli huri kelimesinden bağımsızdır.[20][21]