Type a search term to find related articles by LIMS subject matter experts gathered from the most trusted and dynamic collaboration tools in the laboratory informatics industry.
İzzet Mehmed Paşa | |
---|---|
Osmanlı Sadrazamı | |
Görev süresi 20 Şubat 1781 - 25 Ağustos 1782 | |
Hükümdar | I. Abdülhamid |
Yerine geldiği | Silahdar Karavezir Seyyid Mehmed Paşa |
Yerine gelen | Yeğen Seyyid Mehmed Paşa |
Görev süresi 11 Ağustos 1773 - 7 Temmuz 1775 | |
Hükümdar | I. Abdülhamid |
Yerine geldiği | Muhsinzade Mehmed Paşa |
Yerine gelen | Yağlıkçızade Derviş Mehmed Paşa |
Kişisel bilgiler | |
Doğum | 1723 |
Ölüm | Şubat 1784 Belgrad |
İzzet Mehmed Paşa (d. 1723, - ö. Şubat 1784 Belgrad) I. Abdülhamid saltanatında, 4 Ağustos 1774 - 6 Temmuz 1775 ve 20 Şubat 1781 - 25 Ağustos 1782 tarihleri arasında toplam iki yıl beş ay altı gün sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamı.
Rum Mehmet Paşa torunlarından olan Hüseyin beyin oğludur.[1] 1723'te Zonguldak nahiyelerinden Çarşamba'nın Beylik köyünde doğmuştur. I. Mahmut döneminde 1733'te, zamanına göre nispeten geç yaşında, 20 yaşında iken, İstanbul'a gelmiş ve Kızlar Ağası Hacı Beşir Ağa himayesi ile Baltacılar Ocağı'na yazılmıştır. Okuma yazma bilmesi dolayısıyla Bab-ı Ali ile saray arasında muhabereden sorumlu memur olan "kapı hasekisi" görevi verilmiştir. Sonra Kızlar Ağası yazıcı halefesi olmuş ve "Bey Halife" olarak anılmaya başlamıştır. Kasım 1757'de sadrazama ağa yazıcısı tayin olmuştur. Fakat bu görevi yapmakta iken Sadrazam Koca Ragıp Paşa tarafından hizmeti beğenilmemiş ve 25 Mart 1758'de ağa yazıcılığı görevinden atılmıştır.
Bu İzzet Mehmed Bey için çok bir güç durum ortaya çıkmıştır. Daha önce bağlı olduğu Baltacılar Ocağı sultan tarafından lahvedidiği için eski işine dönmesi imkânı olmamış ve bir müddet açıkta işsiz kalmıştır. Tam bu sırada evi de yangından harap olmuş evsiz de kalmustur. Bu durumunu habver alan Sulatan III. Mustafa onun gönlünü almak için şahsen 7.500 kuruş ihsanla onu taltif etmiştir. Kendine Hacegan rütbesi de bu işsizlik sırasında verilmiştir. Fakat yine de işsizliği 5 yıl devam etmiştır.[1]
18 Mart 1763'te Kızlar Ağası yazıcısı olan Ahmet Efendi, kayınpederi İshak Ağa'nın yerine gümrük emini olmuş ve kızlarağası yazıcılığı açılmıştır. Eskiden kızlarağası yazıcılığı yapmış olan İzzet Mehmed Efendi bu göreve ikinci defa tayin edilmiştir. Bu işde devamda iken, Mart 1766'da Raif İsmail Efendi yerine darpahane emini görevine atanmıştır. Şubat 1774'te ise şehremini görevine terfi etmiştir. 6 Temmuz 1774'te ise vezirlik rütbesi verilerek sefere çıkan Boşnak Abdullah Paşa için Rikab-ı Humayun Kaymakamı tayin edilmiştir.
Küçük Kaynarca Antlaşması yapılıp barış sağlanması sonucu İstanbul'a ordu ile dönmekte iken yolda 11 Temmuz 1774'te ölen Muhsinzade Mehmed Paşa yerine Sadrazamlık görevi verilmiştir. İzzet Mehmet Paşa namuskarlığı ile bilinmekle beraber faal bir idareci değildi. İdare işlerinin hemen hepsini çok dirayetli olan kayınbiraderinin eline bırakmıştı.[1]
Sadrazamlığı sırasında Temmuz 1775'te büyük bir diplomatik olay ortaya çıkmış ve İzzet Mehmed Pasa bu olaya karışmıştır. Donanmanın Karadeniz'e çıkması ve Kırım'dan gelmiş olan Kırım Hani heyetini ağırlamak için Dolamabahe'de kurulan bir büyük çadırda bir ziyafet verilmişti. Bu ziyafetten sonra verilen istirahat sırasında Sadrazam ile Şeyhülislam olan İvazpaşazade İbrahim Bey Efendi arasında bir münakaşa çıkmıştı. Şeyhülislam babasının yakını olan Selim adında bir kişi için bir yıl öncesi rayici üzerine bir mukatta verilmesini Sadrazam'dan rica etmiş; ama sadarazam "istenilen mukataanın otuz kese zammıyla talibi var"yanıtını vermiştir. Bu yanıtı kendine bir hakaret kabul edip birden paralayan şeyhülislam, ziyafette bulunanlara ve özellikle Kırım Tatar heyetine hiç aldırmadan, gazaba gelip söylenerek ayakkabılerını bile giymeden ve hiç kimseden izin istemeden çadırdan çıkıp ve Dolmabhçe'den bir kayıkla ayrılmıştı. Bunun bir büyük protokol hatası ve Kırım heyeti bulunduğu için bir diplomasi skandalı olarak kabul edilmesi gerekmekteydi. Şeyhülislam'ın azli icap etmekteydi.
Fakat padişah I. Abdülhamit olayı gereğinden ciddiye alarak (ve sadrazamının faal olmadığını ve işleri kayınbiraderine bıraktığını bilerek) İzzet Mehmet Paşa'yı ertesi gün 7 Temmuz 1775'te görevinden azletmniştir ve yerine sedaret kethüdası olan Yağlıkçızade Derviş Mehmed Paşa'yı vezirliğe terfi ettirek sadarazam tayin etmiştir. Bu kez Iİzzet Mehmet Paşa'nın sadareti bir yıldan yirmi beş gün eksik sürmüştür.
Şeyhülislam İvazpaşazade İbrahim Bey Efendi halk arasında dedikodu kaynağı olduğundan, o da 22 gün sonra azledilerek yerine "Hindi Molla" denilen Salihzâde Mehmet Emin Efendi getirilmiştir.
İzzet Mehmet Paşa'nın azledilmesi maslahat icabı olduğundan, padişahın kendi hakkındaki tarafından hakkındaki teveccühünün devam etmesi dolayısıyla oğlu Mehmet Said Bey kendisine Gelibolu'ya refakat etmek için mübaşir tayin edilmişti.
Çok geçmeden de kendisine bir ferman gönderilerke Aydın muhasallığına tayin edildiği bildirilmiştir. İzzet Mehmet Paşa Aydın'a vardıktan az sonra Kasım 1775'te Mısır valiliğine tayin edilmiştir. Kendisini İzmir'den oraya gemi ile alıp götürmek üzere kaptan-ı derya Gazi Hasan Paşa'ya emir verilmiştir. Ekim 1778'de ise İzzet Mehmet Paşa'ya İçel sancağı verilmiş ama oraya yola çıkmadan önce görevi Sivas valiliğine naklolunmuştur. 1779 sonlarında ise Erzurum valiliğine tayin edilmiştir. Sonra Rakka valisi yapıldı 1 Eylül 1780'de ise ikinci defa Erzurum valiliğine getirildi.[1]
20 Ocak 1781'de Sadrazam Silahdar Karavezir Seyyid Mehmed Paşa'nın ölmesi üzerine ikinci defa sadrazamlığa getirildi. Birinci defaki sadaretinden birdenbire azli padişahı üzmüş olup önceki hatayı düzeltmek için ikinci defa sadrâzam yaptığı belirtilir.
İzzet Mehmet Paşa bu defa da daha önceki sedareti gibi ağır hareketi, faal olmaması, işleri yine kayın biraderinin eline bırakması ve kayınbiraderinin de rüşvetçiliği ve yolsuzlukları devlet idarecileri arasında dedikodu konuları olmuştu.
21 Ağustos 1777'de İstanbul'da sonradan "Harik-i Kebir" adı verilen çok büyük bir yangın çıktı. Bu yangın Mavnacı Ali adlı birinin Horoslu değirmeni yanındaki evinden çıkmıştı. Marmara kıyısında Narlıkapı, Samatya, Davutpaşa, Langa, Yenikapı semtlerini; sur dışından ise Topkapı, Mevlevihane kapısı, Silivri Kapısı civar semtlerini; Haliç kıyısından Aya Kapısı, Odunkapısına kadar mahalleleri; surlar içindeki Agakapısından Sultanselim'e kadar yamaçları; Hasanpaşa Hani, Sakızağacı, Emir Buharı, Koska ve Sadiler Çeşmesi cıvarlarını, Aksaray, Cerrahpaşa, Avrat Pazarı, Molla Güranı, Yüksek Kaldırım, Yeniodalar, Hekimoğlualipaşa, Kocamustafapaşa semtleri tümüyle yanıp kavruldu. Toplam ev zayiatının 20.000 haneyi geçtiği belirtilmektedir. Yüzlerce de kişi hayatlarını kaybetti. Evsizler Fatih, Laleli, Sultan Selim camilerine ve At Meydanı ve Çukur Bostan'a yerleştirildiler[2]
Bu dedikodular ve yangın üzerine ve daha önceden de sadrazamlığığa davet edilip cephede olduğu için bunu kabul etmeyen Yeğen Mehmet Paşa'nın da İstanbul'a dönmesi üzerine 24 Ağustos 1782'de İzzet Mehmet Paşa sadrazamlıktan azledildi. Bu ikinci sdramzamlığı bir buçuk yıldan biraz fazla idi.
Vezrlikten de emekliliğe ayrıldı ve Filibe'ye sürgüne gönderildi. İzzet Mehmet Paşa dört buçuk ay Filibe'de oturdu. Ocak 1783'te affedildi ve yine vezirlik verilerek Semendire sancağıyla Belgrad muhafızlığına gönderildi. 1784 Ocak veya Şubat 1784'te Belgrad'da beklenmedik bir anda öldü.
Sicill-i Osmani onu şöyle değerlendirilmektedir:[1]
Akîl; şuur ve güzel ahlak sahibi; ağzı sıkı; mazbut lisanlı olup halk kendisine müteşekkirdi.
Fakat daha tenkitçi bir değerlendirmeye göre
Son derece ağır, haddinden fazla derecede halim düşünceli fakat iş göremeyecek derecede tembel bir şahsiyet olup bu hali devlette ıslahat yapmak isteyen I. Abdülhamit'in hoşuna gitmemişti.
Siyasi görevi | ||
---|---|---|
Önce gelen: Muhsinzade Mehmed Paşa |
Osmanlı Sadrazamı 4 Ağustos 1773 - 6 Temmuz 1775 |
Sonra gelen: Yağlıkçızade Derviş Mehmed Paşa |
Önce gelen: Silahdar Karavezir Seyyid Mehmed Paşa |
Osmanlı Sadrazamı 20 Şubat 1781 - 25 Ağustos 1782 |
Sonra gelen: Yeğen Seyyid Mehmed Paşa |