Type a search term to find related articles by LIMS subject matter experts gathered from the most trusted and dynamic collaboration tools in the laboratory informatics industry.
Çelebi Mustafa Paşa | |
---|---|
Osmanlı Sadrazamı | |
Görev süresi 18 Haziran 1807 - 28 Temmuz 1808 | |
Hükümdar | IV. Mustafa |
Yerine geldiği | Keçiboynuzu İbrahim Hilmi Paşa |
Yerine gelen | Alemdar Mustafa Paşa |
Kişisel bilgiler | |
Ölüm | 1811 Aydın |
Çelebi Mustafa Paşa (ö. 1811, Aydın) IV. Mustafa saltanatında, Kabakçı Mustafa İsyanı döneminde, 18 Haziran 1807 - 28 Temmuz 1808 tarihleri arasında bir yıl bir ay on gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.
Yaş Kapı Kethüdası Ahmet Ağa'nın oğludur.[1] Babası gibi Yeniçeri ocağı'na girdi orada yetişti. Sekbanbaşı rütbesine kadar yetişti. 1802'de Edirne'deki bulunan yeniçerileri disiplin altına almak için Edirne ağalığına getirildi. Bölgeyi eşkiyadan da temizledi. Bu görevinde başarısı dolayısıyla 1807'de vezirlik payesi ile birlikte Anadolu Eyalet valiliği verildi. Amiral Duckworth'un bir İngiliz donanma filosu ile İstanbul önlerine gelişini tekrarlamak isteyen İngiliz donanmasına karşı Çanakkale Boğazı seraskerliğine atandı.[1]
Aynı yıl Mayıs 1807'da Boğaz'daki ordu yamakları ile başlayan Kabakçı Mustafa İsyanı çıktı ve isyancılar IV. Mustafa'yı tahta geçirdiler. 1 Haziran'da Nizam-ı Cedid resmen dağıtıldı. 1806-1812 Osmanlı-Rus Savaşı devam etmekte idi. 18 Haziran 1807'de Silistre'de bulunan Sadrazam ve Serdar-ı Ekrem Keçiboynuzu İbrahim Hilmi Paşa sadrazamlıktan azledildi. Çanakkale Boğazı muhafızı olan Çelebi Mustafa Paşa sadrazamlığa getirildi. Tuna boylarında Ruslar'a karşı savaşan orduya Serdar-ı Ekrem görevi ile Tuna boylarına gönderildi. Köse Musa Paşa İstanbul'da sedaret kaymakamı olarak İstanbul'da görevinde devam etti.
1807 güzünde Ruslarla bir ateşkes anlaşması imzalandı. Aynı sırada Silistre'de ordugahta bulunan yeniçeriler karışıklık çıkardılar. Disiplini olan bir ordu niteliği kalmamış olan Osmanlı birlikleri kış için başlarında Sadrazam ve Serdar-ı Ekrem Çelebi Mustafa Paşa olmak üzere Edirne'ye döndüler.[2]
Rumeli'de efektif devlet gücü 5,000'den fazla silahlı ve eğitimli Rusçuk milis askerine komuta eden Rusçuk ayanı Alemdar Mustafa Paşa elinde idi. Onun yanında İstanbul'dan kaçıp ona sığınan eski Nizam-ı Cedid askerleri ve siyasilerinin kurduğu "Rusçuk Yaranı" bir cemiyet bulunmaktaydı. Bu cemiyetin başlarından olan eski sadrazam kethudası Refik Efendi İstanbul'a geldi. Önce IV. Mustafa'ya yakın çevrelerle görüştü ve sonra şahsen IV. Mustafa'nın huzuruna çıktı. Alemdar Mustafa Paşa'nın İstanbul'a gelip padişaha bağlığını sunmak için izin istediğini ona bildirdi; ama padişah bu izini vermedi. Refik Efendi'yi reisülkitaplığa tayin edip Edirne'de bulunan Sadrazam Çelebi Mustafa Paşa yanına gönderdi.[2]
Alemdar Mustafa Paşa 1808'de "Rusçuk Yaranı"'nın çabalariyle Rusçuk milis ordusuyla ortalığı fazla karıştırmadan Edirne'ye geldi. Burada bulunan Sadrazam Çelebi Mustafa Paşa ona katıldı. İstanbul'a giden yollar ve konaklar kapatıldı. 13 Temmuz'da Pınarhisar ayanı Hacı Ali Ağa bu milislere bağlı olan 300 süvari ile harekete geçip Rumelifeneri kalesinde üzerine yürüdü. Orada oturan Kabakçı Mustafa hiç tedbirsiz ve habersiz olarak yakalanıp hemen öldürüldü. Milisler kaleyi ellerine geçirdiler. Fakat Kabakçı Mustafa'ya yakın olan Boğaz yamakları diğer kalelerinden getirdikleri toplarla 14 Temmuz'da Rumelifeneri'ne karşı hücuma geçerek 4 gün süren çok şiddetli bir çarpışmaya giriştiler. Sonunda yenilgiye uğrayan yamaklar geri çekilip kaçmakta iken Rumelifeneri, Rumelikavağı, Sarıyer ve Yeniköy civarlarını yakıp yıktılar. Kaçanlar yakalanıp öldürüldü ama bazıları kayıkla kaçtı. Bu çarpışma sonunda 300 kadar yamak ve 13 milis asker öldü.[2]
IV. Mustafa hazine vekili Nezir Ağa'yı Edirne'ye gönderip sadrazam Çelebi Mustafa Paşa'yı ve Edirne'deki ordugahta bulunan ordu kalıntısını İstanbul'a çağırdı. Sadrazam İstanbul'a giderken Alemdar Mustafa Paşa da kendi milis kuvvetleri başında onunla beraberdi. İstanbul'dan gelen devlet erkanı sadrazam ve Alemdar Mustafa Paşa'yı İncirli'de karşıladılar. IV. Mustafa ve maiyeti de İstanbul'dan ayrılarak orduda bulunan Sancak-ı Şerif'i karşılamak bahanesi ile İncirli ile Davutpaşa arasında Kırkavak mevkine geldi. Sadrazam ve Alemdar Mustafa Paşa orada padişahın huzuruna çağırıp onunla görüştüler.[2]
"Rusçuk Yaranı" Alemdar'a IV. Mustafa'yı hemen tutuklayıp III. Selim'in tekrar tahta geçirildiğini ilan etmesini tavsiye ettiler. Fakat Alemdar bu tavsiyeyi "mertliğe uymaz" diye kabul etmedi. 19 Temmuz günü Alemdar Mustafa Paşa milisleri Çırpıcı Çayırına kamp kurdular. Ordu askerleri ise İstanbul içindeki kışlalarına gönderildi. Sadrazam Çelebi Mustafa Paşa da İstanbul'a konağına yerleşti. 21 Temmuz günü Alemdar'ın Rusçuk milisleri Alay Köşkü önünde IV. Mustafa'ya alay gösterildi. IV. Mustafa Alemdar'a bir hatt-ı hümayun göndererek onu sadık bir vezir olarak kabul ettiğini ve onu tüm Balkanlarda Edirnekapı'dan Tuna boylarına kadar devlet temsilcisi ve serdarı olarak kabul ettiğini bildirdi.[2]
Fakat 28 Temmuz 1808 günü Alemdar Mustafa Paşa Rusçuk milis kuvvetlerinden tüfekli Kırcalı askeri ile İstanbul'a girdi ve Babıali'ye baskın yaptı. Çelebi Mustafa Paşa'dan sedaret mühr-ü alındı ve kendisi ordugaha gönderildi. Alemdar Mustafa Paşa Topkapı Sarayını bastı. Sedaret mührü silahtar ağaya teslim edildi Fakat Alemdar'ın yavaş hareket etmesi ve Topkapı harem dairesine zorla girmekten sakınması dolayısıyla IV. Mustafa'nın emriyle sabık padişah III. Selim öldürüldü ve onun yerine geçecek Şehzade Mahmut hayatını ancak Anber Ağa ve cariyelerin onu saklaması ile kurtarabildi. Sonunda Alemdar Bâbüssaâde Kapısı'nı kırdırıp hareme girdi. Arz Odası önünde tahta yeniden geçirmek istediği III. Selim'in cesedi ile karşılaştı. Bu sırada IV. Mustafa'nın adamları çatıda saklanmakta olan Şehzade Mahmut'un odasına ulaşmıştı. Tam o sırada Alemdar Mustafa Paşa'nın adamları yetişti ve şehzadeyi kurtardı. Alemdar yanına getirilen II. Mahmut'a biat etti ve böylece IV. Mustafa tahttan indirilip II. Mahmut padişah olarak ilan edildi.[2]
28 Temmuz'da II. Mahmut tahta çıkarıldıktan sonra Çelebi Mustafa Paşa Silistre valiliği ve İsmail kalesi muhafızlığına gönderildi. Orada, yeniçeri ağası olan Pehlivan Ağa'nın otoritesini azaltmak için askerler ile Ağa'nın arasını bozmaya yeltendi. Ayrıca sadrazamlıktan zorla ayrılması gerektiği için üzgün olup İsmail kalesini savunmak için yeterli ilgi göstermedi. 1809'de bu kale Rus ordusu tarafından kuşatılınca kaleyi Ruslara teslim etmek zorunda kaldı. Bu tutumlarının sınırdaki orduda moral bozgunluğu ve disiplinsizlik yarattığı için 1810'da Silistre valiliği ve İsmail muhafızlığı görevinden alınıp Sakız adasına sürgüne gönderildi.[1]
1811'de affedildi. Kendine Aydın Eyaleti valiliği verildi. Aynı yıl Aydın Valiliği görevini yapmaktayken Aydın'da öldü.
Siyasi görevi | ||
---|---|---|
Önce gelen: İbrahim Hilmi Paşa |
Osmanlı Sadrazamı 18 Haziran 1807 - 28 Temmuz 1808 |
Sonra gelen: Alemdar Mustafa Paşa |