Type a search term to find related articles by LIMS subject matter experts gathered from the most trusted and dynamic collaboration tools in the laboratory informatics industry.
Solomon | |
---|---|
Doğum | 480ler/490lar Idriphthon, Dara yakınları |
Ölüm | 544 Cillium |
Bağlılığı | Bizans İmparatorluğu |
Rütbesi | magister militum |
Çatışma/savaşları | Vandallar Savaşı ve Moro Savaşları |
Solomon (Yunanca: Σολόμων), kuzey Mezopotamya'dan bir Doğu Roma (Bizans) generalidir, 533–534 yıllarında Vandallar Savaşı ve Kuzey Afrika'nın yeniden ele geçirmesinde öne çıkmıştır. Sonraki on yılın çoğunu, magister militum askeri görevi ile Praefectus praetorio sivil görevinin birleştirilmesiyle asker vali olarak Afrika'da geçirmiştir. Solomon, başarılı bir şekilde büyük ölçekli Moro isyanıyla mücadele etti, ancak 536'nın baharında ordu isyanının ardından kaçmak zorunda kaldı. Afrika'da ikinci görev dönemi 539 yılında başladı ve bu dönem Bizans'ın durumunu güçlendirdiği Morolara karşı zaferler içerir. Birkaç yıl refah izledi, ancak yeniden alevlenen Moro isyanı 544'teki Cillium Muharebesi'nde Solomon'un yenilgisi ve ölümüyle kısa kesildi.
Solomon, muhtemelen 480/490 dolaylarında, Mezopotamya'da Dara'nın yakınında, Solachon ilçesindeki Idriphthon kalesinde doğdu. Bebeklik sırasındaki bir kaza sonucu hadım olmuştur, kasten iğdiş edilmemiştir.[1][2] Solomon'un Bacchus isimli rahip olan bir kardeşi vardır. Bacchus, daha sonra amcaları komutası altında Afrika'da subay olan Cyrus, Sergius ve Solomon isimli üç çocuğunu babasıydı; Sergius, Solomon'un ölümünden sonra Afrika valisi olarak onun yerini almıştır.[3] Dux Mesopotamiae Felicissimus'un emrinde hizmet etmesi dışında Solomon'un kariyerinin ilk yılları hakkında çok az şey bilinmektedir, Felicissimus bu göreve 505/506 yılında atanmıştır. 527 yılında, General Belisarius'un hizmetine geldiğinde, Solomon, deneyimli bir subay olarak kabul edilir.[1] Kuzey Afrika'da Vandal Krallığı'na karşı sefer başlatılmdan önce, 533 yılında Prokopius'un zikrettiği Solomon'un bulunduğu makam muhtemelen Belisarius'un ya domesticus'luğu ya da kurmay başkanlığıdır.[4][5]
Konstantinopolis'ten sefer için denize açılmadan önce, Solomon foederati alaylarının komutanlarından biri olarak atanmıştı. Prokopius'un anlatımında seferin sonrasında adı zikredilmemiştir ancak muhtemelen 13 Eylül 533'te Bizanslıların mutlak zaferi ile sonuçlanan ve Vandal başkenti Kartaca'ya yolu açan Ad Decimum Muharebesi'ne katılmıştır. Kartaca'nın ele geçirilmesinden sonra Belisarius, Solomon'u seferin durumu hakkında I. Justinianus'u (h. 527-565) bilgilendirmesi için Konstantinopolis'e geri yolladı. Solomon, Justinianus'un onu Afrika'ya Belisarius'u geri çağırıp, yerine yeni Afrika Praetorian prefecti (magister militum Africae) olarak atadığı 534 baharına kadar başkentte kalmıştır.[2][6] Belisarius'un ayrılışı, Bizanslıların eyalet üzerinde güçlerini arttırma zamanı gelmeden önce, iç kısımdaki Moro kabilelerinin genel bir ayaklanmasıyla aynı zamana denk geldi. Sonuç olarak, Belisarius özel olarak yetiştirilen bucellarii'lerin çoğunu arkasında bıraktı ve İmparator Justinianus ek takviyeler gönderdi. Kısa süre sonra (534 sonbaharında bir zaman) İmparator Justinianus, ayrıca Solomon'u, aynı zamanda yaşlı Archelaus'un yerine Praetorian prefect sivil makamına da atadı.[7][8]
Aynı zamanda Morolar Byzacena'yı işgal ettiler ve yerel Bizans garnizonunu mağlup edip komutanları Gainas ve Rufinus'u öldürdüler. Kış boyunca diplomatik girişimler başarısız oldu ve Solomon, takviye güçlerinin gelişinden sonra 18.000 askere (Charles Diehl tarafından tahmin edildiği üzere) ulaşan güçlerini Byzacena'ya götürdü. Şefleri Cutzinas, Esdilasas, Iourphouthes ve Mesidinissas'ın liderliğinde Morolar, Mammes ismi verilen bir yerde kamp yaptılar. Solomon, orada onlara saldırıp ve yendi.[9][10] Bizans ordusu Kartaca'ya geri döndü fakat Moroların Byzacena'ya tekrar saldırıp ele geçirdiklerine dair haberler geldi. Solomon hemen hareket etti ve Morolar Bourgaon Dağı'nda tahkim edilmiş kamp kurmuşlar ve Bizanslıların saldırısını bekliyorlardı. Solomon ordusunu ikiye ayırdı ve 1,000 kişilik bir kuvvet ile Moroların arkasından saldırıp, mutlak bir zafer elde etti; Morolar bozguna uğradılar ve dağıldılar, büyük kayıplar verdiler. Hayatta kalanlar Numidya'ya kaçıp Aurasium Dağı'nda bulunan kabilelerin lideri Iaudas ile buluştular.[11][10] Byzacena'yı güvence altına alan Solomon, Moro müttefikleri Massonas ve Ortaias'ın teşvikleri le Numidya'ya döndü. Dikkatli bir şekilde Aurasium'a ilerledi ve Iaudas'ı savaşa zorladı, ancak üç gün sonra müttefiklerinin sadakatine güvenmeyen Solomon ordusunu ovalara döndürdü. Moroları izlemeye devam etmek için ordunun bir bölümünü arkasında bıraktı ve Byzacena'yı Numidia ile bağlayan yollar boyunca bir dizi güçlendirilmiş kışlalar kurdu. Solomon daha sonraki kışı Aurasium'a ve ayrıca Sardinya Morolarına karşı yeni bir sefer hazırlanmakla geçirdi, ancak hazırlıkları 536 baharında büyük bir ordu isyanı tarafından kesildi.[12][10]
İsyan, Vandalları eş olarak alan bazı askerlerin Solomon'a karşı memnuniyetsizliğinden kaynaklandı: askerler, bir zamanlar eşlerinin sahip oldukları mülkleri kendi mülkleri olarak istediler, ancak bu topraklara imparatorluk kararnamesi ile el konduğu için Solomon bu isteği reddetti. Solomon'u Paskalya'da öldürme ile ilgili ilk komplo başarısız oldu ve komplocular kırsal bölgelere kaçtılar, ancak kısa sürede açık isyan da Kartaca'da bulunan orduda çıktı. Askerler, Solomon'un bir astı olan Theodore'u lider olarak kabul ettiler ve şehri yağmalamaya başladı. Solomon, bir kilisede sığınmayı başardı ve Theodore'un yardımıyla gecenin karanlığında, aralarında tarihçi Prokopius'un da bulunduğu diğerleri ile beraber, bir tekne ile Missua'ya gitmek için şehirden ayrıldı. Solomon ve Prokopius oradan, Belisarius tarafından henüz ele geçirilmiş Sicilya'ya yelken açarlarken Solomon'un yardımcısı Martinus, Numidya'daki birliklere ulaşmak gönderildi, Theodore, Kartaca'yı tutma talimat verdi.[2][12][10] İsyanı duyduktan sonra, Belisarius, Solomon ve 100 seçilmiş kişi ile Afrika'ya yelken açtı. Kartaca, Stotz isimli bir komutanın idaresinde, aralarında birçok Vandalın da olduğu 9000 isyancı tarafından kuşatıldı. Theodore, Belisarius göründüğünde teslim olmayı düşünüyordu. Ünlü generalin gelişi, isyancıların kuşatmayı terk etmeleri ve batıya çekmeleri için yeterliydi. Belisarius hemen onları takibe başladı ve Membresa'da asi kuvvetleri yakaladı ve onları mağlup etti. Ancak isyancıların çoğunluğu kaçmayı başardı ve yerel birliklerin kendilerine katılmaya karar verdiği Numidya'ya doğru yürüdüler. Belisarius'un kendisi İtalya'daki sıkıntı yüzünden oraya geri dönmek zorunda kaldı ve İmparator Justinianus, kuzeni Germanus'u bu krizle başa çıkabilmek için magister militum olarak atadı. Solomon, Konstantinopolis'e geri döndü.[2][13][14]
Germanus, birçok askerin güvenini kazanma, disiplini yeniden kurma ve 537 yılında Scalas Veteres Muharebesi'nde isyancıları alt etmede başarılı oldu.[16] Ordu üzerinde imparatorluk kontrolü sağlanmasıyla Solomon tekrar Afrika'ya 539 yılında Germanus'un yerine gönderildi, magister militum ile Praetorian prefect makamlarının ikisi gene onda birleşmiş, patricius rütbesine yükseltilmiş ve onursal Konsül unvanı verilmişti.[2][17] Solomon, güvenilmez askerleri ayıklayarak ordu üzerindeki kontrolünü pekiştirdi, onları İtalya'da Belisarius'a ve Doğu'ya gönderdi; kalan tüm Vandalları eyaletten kovdu ve bölge genelinde devasa bir tahkimat programı başlattı.[18][19]
539 AD yılında Solomon [...] devletin enerjisini Afrika'nın Bizans eyaletini tahkim etmek için devasa bir inşaat programına ayırdı. Geçmişin açık şehirler ve ayrık villalı kırsallar, tahkim edilmiş köşkler ile çevrelenmiş küçük duvarlı şehirlerin ortaçağa özgü görünüme dönüştürüldü [...] aynı zamanda atık sistemleri elden geçirildi, su kemerleri yeniden bağlandı, limanlar temizlendi ve yeni şehir merkezlerinin üzerinde yükselen görkemli kiliseler dikildi [...] Güney batı sınır bölgesinde bulunan Tebessa, Thelepte ve Ammaedara'da inşaatlarına bir milyar iş günü harcanan üç büyük dikdörtgen kale inşa edildi.[20]
540 yılında, Solomon Aurasium Dağı'nda bulunan Morolara karşı bir orduya komuta etti. Başlangıçta Morolar, Guntharis komutasındaki Bizans ileri muhafızlarına Bagai'de bulunan kamplarına saldırıp, onları ele geçirdiler fakat Solomon ana ordusu ile gelip geri aldı. Morolar saldırıyı bırakıp, Aurasium'un eteklerinde bulunan Babosis'e çekilip, orada kamp yaptılar. Solomon orada, onlara saldırıp, yendi. Geride kalan Morolar Aurasium'un güneyine ya da batıya Mauretanya'ya çekildiler. Liderleri Iaudas, Zerboule kalesine sığındı. Solomon ve birlikleri, Zerboule'ya doğru hareket etmeden önce, Thamugadi etrafındaki düzlükleri talan edip, kendileri için zengin bir hasat elde ettiler. Zerboule'ya geldiklerinde Iaudas uzaktaki Toumar kalesine gitmişti. Bizanslılar Toumar'ı kuşatmak için hareket ettiler, fakat kuşatma çorak topraklar ama özellikle susuzluk yüzünden sorunlu oldu. Solomon, ulaşılmaz kaleye en iyi saldıracağını düşünürken, iki güç arasındaki küçük bir çatışma sonunda büyük çaplı bir hâl aldı, düzensiz muharebeye her iki taraftan giderek daha fazla asker katıldı. Bizanslılar zafere ulaşırlarken, Morolar alandan kaçtılar. Kısa bir süre sonra, kaleyi ele geçirip "Geminianus Kayası" olarak yeniden adlandırırlarken Iaudas karılarını ve hazinesini yolladı.[21][19] Zafer, Solomon'un Aurasium'u kontrol etmesini sağladı, oraya birçok kale inşa etti. Aurasium'un güvenceye alınmasıyla, Numidya ve Mauretania Sitifensis eyaletlerinde etkin Bizans denetimi kurulmuş oldu. Iaudas'un ele geçen hazinesinin yardımıyla Solomon tahkim programını bu iki eyalete genişletti, bölgede ayakta kalan iki düzine yazıt inşaat faaliyetlerine tanıklık etmektedir. Moro isyanı iyi bir şekilde sona ermiş gibiydi ve dönemin vakanüvisleri ertesi birkaç yılın barış ve refahın altın çağı ilan edilmesinde hemfikirdir.[22][19] Prokopius'un sözleriyle, "tüm Libyalılar Roma tebaası oldular, güvenli barışın tadını çıkarıyorlardı ve Solomon'un yönetimini akıllıca ve çok ılımlı buluyorlardı, akıllarında düşmanlık düşüncesi taşımıyorlardı, tüm insanların en şanslısı olarak görünüyorlardı.".[23]
Büyük vebanın, Afrika'ya gelip özellikle ordu içerisinde olmak üzere çok kayba neden olduğu 542/543'e kadar bu sükûnet sürdü. Ayrıca Byzacena'da bulunan Morolarda 543 başlarında huzursuzluk arttı. Solomon, rahatsızlıklardan sorumlu tuttuğu şef Antalas'ın kardeşini idam etti ve Antalas’a verilen sübvansiyonları kaldırdı ve o zamana kadar sadık olan güçlü şefi kendinden uzaklaştırdı. Aynı zamanda, Solomon'un yeğeni Sergius, İmparator I. Justinianus'un minnettarlığının göstergesi olarak Tripolitanya'nın yeni valisi olarak atandı, onun yanında diğer yeğeni Cyrus Sirenayka'ya atandı. Sergius, bir şölende Leuathae'nin 80 kabile şefini öldürmesi, oranın kabile konfederasyonunda düşmanlığın patlak vermesine neden oldu.Leptis Magna'nın yakınlarında bir muharebede muzaffer olmasına rağmen, 544'ün başlarında Sergius, Kartaca'ya seyahat etmek ve amcasının yardımını aramak zorunda kaldı.[24][19] İsyan, hızlı bir şekilde Tripolitanya'dan Antalas'ın katıldığı Byzacena'ya yayıldı. Üç yeğeninin katılmasıyla Solomon, Theveste yakınlarında toplanarak Morolara karşı yürüyüşe geçti. Son dakika Leuathae'ye diplomatik teklifler başarısız oldu ve iki ordu Numidiya ve Byzacena sınırında Cillium'da çarpıştı. Bizans ordusu, birçok askerin savaşmayı reddetmesi ya da isteksizce ile dağıldı. dönemin şairi Flavius Cresconius Corippus, Guntharis'i ihanetle suçlar ve birliklerini çekmesiyle Bizans Ordusunun genel ve düzensiz çekilmesine neden olduğunu iddia eder. Solomon ve koruması, dayanabildikleri kadar direndiler ama sonunda geri çekilmek zorunda kaldılar. Solomon'un atı tökezledi ve bir hendeğe düştü, binicisini yaraladı. Solomon, korumalarının yardımıyla yeniden toplandı, ancak çabucak alt edilip, katledildi.[2][25][19]
Solomon'un yerine yeğeni Sergius geçti, ancak durumla başa çıkmada tamamen yetersiz kaldı. Morolar, genel bir isyan başlattı ve 545 yılında Thacia'daki Bizanslıları ciddi bir yenilgiye uğrattılar. Sergius geri çağrılırken, ordu, bu kez Kartaca'yı ele geçirip, kendisini bağımsız bir hükümdar olarak ilan eden Guntharis'in liderliğinde tekrar ayaklandı. Onun gaspı, Artabanes tarafından öldürülmesi ile uzun sürmedi, ancak 546'nın sonlarında eyalete huzurun gelip Bizans imparatorluk kontrolü tekrar güvenli bir şekilde sağlandığı İoannes Troglita'nın gelişine kadar istikrarsızlık sürdü.[26]