Type a search term to find related articles by LIMS subject matter experts gathered from the most trusted and dynamic collaboration tools in the laboratory informatics industry.
Masal ya da erteği esas itibarıyla sözlü anonim halk edebiyatı ürünü, kahramanları arasında olağanüstü kişi veya yaratıkların bulunabildiği, anlatılan olayların tamamen gerçek dışı olduğu, yer ve zaman ögesinin ise daima belirsiz olduğu bir anlatı türüdür.
Masalı, öykü ve destan gibi türlerden ayıran en önemli temel özellik ise gerçek dışı ögeler içermesi ve anlatılanları gerçeğe benzetme çabası içinde olmamasıdır.[1] Masallarda olaylar bilinmeyen bir zamanda geçer. Türkçede, bilinmeyen geçmiş zamana en uygun kip öğrenilen geçmiş zaman olduğundan, tüm masallar genellikle bu kiple anlatılır, görülen geçmiş zaman kipi ise hiç kullanılmaz, fakat bazen şimdiki zaman veya geniş zaman kipi kullanılır.[1]
Masal terimi öncelikle, Külkedisi, Ali Baba ve Kırk Haramiler, Keloğlan gibi ulusal ve uluslararası sözlü geleneğin ürünleri olan halk öykülerini kapsasa da, sözlü geleneğin mahsulü olmayan, yani yazarı belli olan, fakat masal tarzında yazılmış eserler de bu türün içinde yer alır.
Masallar, genellikle "masal anaları" tarafından, dinlemeye hazır gruplara anlatılır ve bu masallar, daha sonra derlemeciler tarafından yazıya aktarılır.
Kelime, Arapçadaki "mesel" kelimesinden Türkçeye geçmiştir. Anadolu'da masal kelimesi yerine "metel, mesele, matal, hekâ, hikâ, hikiya, hekeya, oranlama, ozanlama ve nagıl" şeklinde kulanımlar da vardır.[2] Türk edebiyatında masalın birçok tanımı yapılmıştır. Türk Dil Kurumu'nun Güncel Türkçe Sözlük'ünde "Genellikle halkın yarattığı, hayale dayanan, sözlü gelenekte yaşayan, çoğunlukla insanlar, hayvanlar ile cadı, cin, dev, peri vb. varlıkların başından geçen olağanüstü olayları anlatan edebî tür." olarak geçer.[3] Saim Sakaoğlu, Masal Araştırmaları adlı kitabında "Olayların geçtiği yer ve zaman belli olmayan; peri, dev, cin, ejderha, arap bacı gibi kahramanları, belirli kişileri temsil etmeyen hikâyelerdir." şeklinde tanımlamıştır.[4] Naki Tezel ise "Genellikle doğaüstü kahramanlara ve maceralara yer verilen, konusu hayali, kulaktan kulağa aktarılarak geçen halk hikâyeleridir." şeklinde tanımını yapmıştır.[5] Osmanlıca–Türkçe Ansiklopedik Sözlük'te "mesel, terbiye ve ahlaka faydalı olan hikâye" şeklinde tarif edilmiştir.[6]
Farklı coğrafyalardan derlenen masallar arasındaki benzerlikleri açıklayabilmek için ortaya atılan farklı görüşler vardır. Mitolojik görüşe göre masal mitolojiden üretilmiştir ve eski Hint mitolojisine, kutsal metin sayılan Rigvedalar'a kadar dayanır. Tarihi görüş "parçalanan mitler, tarihi devirler içinde şekillenerek masalları oluşturmuştur tezini ileri sürer.[1] Böylece Arap, İran ve Orta Çağ Avrupa masallarının kaynağını da Hindistan'a bağlar. Antropolojik görüşe göre ise, masallar insanların bir arada yaşamaya başlamasıyla oluşan komünlerin artıklarıdır. Kültürlerin paralel olarak gelişmesi sonucu benzer masalların ortaya çıktığını savunur.
Masallar, masal araştırmacıları tarafından çok farklı şekillerde sınıflandırılmışlardır. Masalları tiplerine göre ilk sınıflandırma girişiminin Alman masal araştırmacısı J. G. Von Hahn tarafından yapıldığı kabul edilir. Kapsamlı olmayan ancak yol gösterici nitelikteki bu çalışmadan sonra 1910 yılında Antti Aarne'nin hazırladığı çalışma, masal sınıflandırılması konusundaki ilk önemli çalışmadır.[7] Aarne, masalları; hayvan masalları, asıl halk masalları ve fıkralar olarak sınıflandırmıştır.[7]
Aarne'nin öğrencisi Stith Thompson ise bu üçlü sınıflandırmayı genişleterek zincirlemeli masallar ve sınıflamaya girmeyen masallar olmak üzere iki ana başlık daha eklemiş; her grubu kendi içinde alt başlıklara ayırmıştır.
Motiflere göre en geniş sınıflandırmayı da 1932-1936 arasında Stith Thompson yapmış ve masalları motiflere göre 23 ana başlık altında toplamıştır.
Türk masallarının sınıflandırılması hakkında da çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Pertev Naili Boratav'ın üslup, yapı ve konu bakımından yaptığı masal sınıflandırmasına göre Türk masalları şu beş gruba ayrılmıştır:[8] Olağanüstü masallar, Hayvan masalları, Güldürücü masallar, yalanlamalar ve zincirleme masallar, fıkra ve latifeler.
Masallar günümüzde çocuk edebiyatı içinde değerlendirilir. Geçmiş yüzyıllarda ise, masallar sadece çocuklar için değil, büyükler içindi de; evlerde, konaklarda, hanlarda, kahvehanelerde, uzun yolculuklarda başlıca anlatı aracı idiler.
Masalı diğer anlatı türlerinden ayırt eden bazı özellikleri şunlardır: